EMDR ile alakalı literatür taraması ve blog yazısı. İçerik bilgilendirme amaçlıdır.

Araştırma & Kaynak: Solomon, R. M. (2018). EMDR treatment of grief and mourning. Clinical Neuropsychiatry, 15(3).

Araştırmalar; yas tutma ve kişiye özgü olan bağlanma stili arasındaki ilişkiyi incelemiştir.

Bağlanma stilimiz, bebeklikten itibaren deneyimlediğimiz ilişkilerimiz ile oluşur. Bebeklikte, bakım verenin davranışlarına göre bir bağlanma stili geliştiririz. Bu bağlanma stilinin; kayıp ile birlikte hissettiğimiz acı, duygular, düşünceler, davranışlar üzerinde önemli bir etkisi olduğu söylenebilir. Örneğin; güvensiz bağlanma stiline sahip olan kişiler güvenli bağlanma stili olan kişilere göre yas tutarken daha yoğun ve kalıcı tepkiler verebilirler.

Yas durumunda, kişiler sevdikleri kişiyi kaybetmenin şoku ile, acıda sıkışıp kalmış gibi hissedebilirler. Bir başka deyişle, bu olayı beyinde sağlıklı bir şekilde hafızaya işleyecek bağlantılar bloke olabilir. Kişiler, bu ‘acıda sıkışıp kalma’ durumunda kaybedilen kişi ile olan mutlu ve sevgi dolu anıları hatırlamakta ve hissetmekte zorlanabilirler. Bu durum yas sürecinin daha yoğun bir şekilde yaşanmasına sebep olabilir.
EMDR uygulaması, kaybedilen kişi ile olan mutlu ve sevgi dolu anıları desteklemeye odaklanır. Bu anıları adaptasyonu sağlayan diğer nöral ağlar ile birleştirmeyi hedefler. Yas döneminin daha kolay geçmesi için bağlanma stilinde belirleyici olan anıları belirlemeyi ve bu anıların beyne sağlıklı bir şekilde işlenmesini hedefler.

Kişinin varlığındaki sevgi ile kişinin yokluğundaki sevgi arasındaki geçiş desteklenir.